9 Haziran 2012 Cumartesi

Madonna ve İstanbul'da bir konserin ayrıntıları...

Aylardan Ocak.. 'Madonna geliyor , bilet alalım aman haa.. kaçırmayalım' diye birbirimizi uyarıyoruz sürekli. Biletix'den sürekli takip ediyoruz, oramıza buramıza postit yapıştırıyoruz.. Madonna'yı sevip sevmediğimi düşünüyorum bir yandan.. sevmiyorum.. yoo.. seviyorum..bilmiyorum? Hiç gidip albümünü almadım.. Halbuki Michael Jackson' a hayrandım.. Hatta aldığım ilk album Micheal'in 'Bad' albumüdür.. Hala saklarım..Ama Madonna ile böyle bir ilişkim yok.. Ağabeyimin aldığı Blue Jean dergilerinden çıkan çıkartmalar, duvarımızdaki poster ve yine ağabeyimden dolayı dinlediğim 2-3 şarkısı dışında bildiğim bir şey yok.. Cahillik.. evet.. cahillik çünkü her şarkı söyleyeni bilmek ve sevmek zorunda değilsin, ama , Madonna hakkında 'az'bilgiye sahip olmak cahillik denilebilir.

Sevdiğim ve takip etmediğim bir kadın olsa sa hep hayranlık duydum! Çünkü eşsiz olan insanlara hep hayranlık duyarım.. Sayıları o kadar az ki...

Şubat ayı...
Arkadaşım sabahın köründe arıyor.. saat 10.00 da siteden biletler satışa çıkacak, biletinizi al hemen diyor. 10.00 olduğunda arkadaşlarım biletlerini alıyor.. bir 10-15 dakika sonra ben bilet almaya çalışıyorum ve onlarla aynı yerden alamıyorum! Nasıl yani! Bu ne hız.. hemen onlara yakın bir yerden alıyorum ve bir saat içinde tüm biletlerin bittiğini duyuyorum.. İşte o anda saygım biraz daha artıyor...

Ve...
7 Haziran 2012 
Akşamüzeri Arena'ya gidebilmek için metroyu tercih ediyoruz. Tabiki tıklık tıklım! Burası İstanbul! Ve bugün konser var! Yoldaki herkes.. trafik polisleri, taksiler, özel araçlar, otobüsler.. hepsi her an trafik nedeniyle söylenirken bir konser olunca... Duyan 'eyvah bugün eve gidemeyiz' diyor.. Ama ben bu konuşmalara alıştım.. şaşırmıyorum ama hala şaşıranlar var görüyorum :) 

'En azından hızlı' diyerek devam ediyoruz yola. Arena'ya geldik.. Yanlış hatırlamıyorsam 5 girişten geçtik.. Stada mı giriyoruz gizli bir mekana mı bilmem.. Çok sinir bozucu.. Demirden gişeler çok dar ve oradan geçebilmek için kesinlikle 'zayıf'olmak gerekiyor.. Her an sıkışabilirsiniz.Aman dikkat edin!

İçeride uzun bir kuyruk vardı.. Hayır bilet kuyruğu değil, tuvalet kuyruğu.. Evet.. tabiki bayanlar tuvaletinde! Neden bu kadar uzun sürüyor anlamıyorum? Benden farklı birşey mi yapıyorlar içeride diye düşünmeden edemiyorum! Neyse bu b.ktan konuyu uzatmayayım. Uzatmayayım ki, içeride gördüğüm iğrenç görüntüleri bir an önce silebileyim zihnimden.

İçeride 2-2.5 liraya su , 5 liraya simit, 10 liraya alkolsüz bira! Oha! Pardon... bunu siz okurken söyleyecektiniz ama ben karşılıklı konuşuyoruz diye yazmış bulundum..Burası İstanbul.. ayrıca burası konser yeri.. tabiki kazıklanacaksınız. Buna neden şaşırdınız ki?

Alkolsüz bira içerek sarhoş olanları da söylemeden geçemem, placebo etkisi diye buna deniyor sanırım ama ben daha iyi niyetli düşüneyim. Dışarıdan içip gelmişlerdir herhalde..:))) Alkolsüz bira satılması kadar saçma birşey olamaz.Son anda duyan veya dikkat edenler almadı ama genelde 'buz gibi biraaaaaaa!' diye bağıran çocuk herkese çekici geldi ve 'ver bana bi tane' deyip, içtiler buz gibi alkolsüz biraları...Ne diyeyim?

Saat 20.00 de başlayacağını söylüyordu biletin üzerindeki yazı ama sonradan gelen mesajda konserin 21.30'da başlayacağı haberi gelmiş ve biz saat 22.30 da başlayacak şekilde kendimizi hazırladık. Bu gecikme için ayıplamadık. Koskoca Madonna dedik ve geçtik.

22.45 gibi ayin başladı.. 
Harika bir sahne.. inanılmaz etkileyici ışıklar arasında dev gibi bir haç, uzun kıyafetler giymiş sanırım pelerin diyebilirim, yüzü gözükmeyen adamlar ve müzik.. Ürpertici bir ortam.. O kadar haç görünce konser yerine kiliseye geldiğini düşünüyor insan. Aklıma Bülent Ersoy'un sahneye çıkmadan dua etmesi geliyor ve 'ne alaka saçmalama' diyorum kendime ve kendimi bırakıyorum atmosfere..bu kısım baya uzun sürüyor ve tüylerimizi diken diken ediyor. Etkileyici bir giriş diye buna diyorlar sanırım. Bu kısım ne kadar beğenildi bilemiyorum?


Sonra Madonna çıkıyor sahneye.. elinde silah ile! 
Vuruyor, kırıyor, tüm adamları Cüneyt Arkın gibi deviriyor! Türklerden örnek vermek komik geliyor bana ama vermek istiyorum.:) Hiç durmadan oradan oraya atlayan Madonna hiç nefes almadan dans ediyor ama ilginç tarafı.. çok rahat nefes alıyor . Aynı anda şarkı söyliyor tabii.. bunları bir arada düşünebiliyor musunuz?
İp üzerinde yürüyor ve inanılmaz hareketler yapıyor...Bu kadının 54 yaşında olduğuna kimse inanmak istemiyor.. Bu nasıl bir enerji? Spor yapan herkes böyle değil.. bu kadın inanılmaz diyor ve konuyu kapatıyoruz. Bu vücudu gördükten sonra canım birşey yemek istemiyor.Eve koşarak gitmek istiyorum! 


Bugüne kadar onlarca konsere gittim ama yüzlercesini de televizyon, cd, dvd'den izledim. Ben bu işi yapıyor olsaydım, bu konseri gördükten sonra sanırım bir daha konsere çıkamazdım. Abartmıyorum! Eee.. tabiki herkes aynı olamaz.. Evet .. biliyorum.. bu kadın MADONNA! Ama ben binde birine de razıyım. Umarım dünya üzerindeki tüm şarkı söyleyenler , konser verenler azcıcık ders almışlardır. Azıcık diyorum bakın! Çünkü bu kadının ne kadar eşsiz, becerikli, enerjik, harika, gösterişli, korkusuz, eğlenceli...... 'başka' olduğunu bir kez daha hatırladım.
Staddaki 50.000 kişiyi coşturmak ve binlerce kişinin ağzının açık kalmasını izlemek de ayrıca keyifliydi.

Alttaki videolarda konser görüntüleri ve daha çok stadyumdaki atmosfer var.
Bakın.. ve helal olsun! deyin...